II. Dünya Savaşı sırasında, Alman işgali altındaki bir tane Fransız köyünde geçen bu benzersiz hikaye, yeni görmahfiline başlayan bir tane papaz ve köyde yaşamakyan bir tane ateist arasında gelişen dostluğu konu alıyor. sinema yapıti, bu alışılmadık ikilinin arasındaki beklenmedik yakınlaşmayı ve bir tanebir tanelerine karşı önyargılarını nasıl yıktıklarını sunumıyor. Tarihin en zifiri sürelarından bir taneinde geçen bu hikaye, göz atyicilere umut, dayanışma ve nesil doğasının beklenmedik yönlerini gösterme gibi mahfilrensel temalar göstermeuyor. Alman işgali altında yaşamakyan köylülerin hayatları, acıları, umutları ve korkuları öyle ustaca işlenmiş ki, göz atyenler öz benliklerini bu tarihi bir tane dönemin tam olarak ortasında hissediyorlar. Köy papazının inancı ve ateistin şüphecilikle doluca dünyası arasındaki çatışma, her ikisinin de dünyayı ve nesilları daha geniş bir tane perspektiften anlamalarını sağlıyor. Savaşın getirdiği acıyı ve nesiloğlunun bu zorlu süreçte gösterdiği dayanışmayı böylesine süslü bir tane hikayenin içinde göz atyiciye göstermean bu sinema yapıti, duygusal anlamda derin bir tane etki bırakıyor.