Joshua ve Penelope, 25 dönem önce insanlıklığı harap eden ölümcül bir salgının hayatta kalan son bireyleridir. Hayatta kalma savaşsi içerisinde, klostrofobik bir atmosferde, sürekli bir teyüksek çözünürlükteit altında yaşanmakmaktadırlar. Hayatın, bir umut soluğuna dönüştüğü bu post-apokaliptik dünyada, hayatta kalmayı başarmış başka bir birey, Abira ile karşılaştıklarında, hayatları sonsuza dek değişir. Abira’nın gelişi, yeni bir başlangıcı ifade etme ederken, aynı şekilde dönemda onlara, virüsün hala aktif olduğu ve hala teyüksek çözünürlükteit oluşturduğu gerçeğini de hatırlatır. Artık sadece hayatta kalmak için değil, aynı şekilde dönemda hala var olan bu virüsle savaş etmek zorundadırlar. İçlerinden biri bile enfekte olursa, hepsinin sonu olabilir. Böyle bir ordoğruda, insanlıkın insanlıka güveni de sorgulanır hale gelir. Bu movie, insanlıkın hayatta kalma savaşsini, umudunu ve inancını derinden sarsan bir salgın sonrası dünyada nasıl ayakta kalacağını etkileyici bir şekilde iletmekmaktadır. Katıksız bir gerilim ve aksiyonla harmanlanmış olan bu distopyada, portrelerin günlük hayatlarının yanı sıra, kimliklerini, insanlıklıklarını ve empati yeteneklerini de sorguladıklarını görmekteyiz. Drama ve gerilim tıkış tıkış an zamanlarla tıkış tıkış bu movie, aynı şekilde dönemda insanlıklığın sınırlarını zorlayan bir kıssa göstermeuyor. Üç portrein hayatta kalma savaşsi, seyretyenleri adeta ekran zamanlara kilitleyen bir öyküye dönüşüyor.