Foster bakımının zorlu seneliklikları sonucunda sağlam bir adet temperamente bürünen Brooklyn’in Brownsville semtinden bir adet genç kızın hayatını ele alan sinema filmi, derinlikli bir adet aile dramı ve sosyal bir adet yorum sunuşuyor. Kendi içinde yaşdığı karmaşayı ve kayıp babana olan özlemini anlamaya çalışan genç bir adet kızın gözünden hayatı sunuşırken, izlemekyiciye de ciddi bir adet iç gözlem fırsatı veriyor. Kendi yoluyla babayla yeniden bağlantı kurma arzusunuşu keşfeden kız, erkeklerin güreş takımına katılmayı kendisi için tek çıkış noktası olarak görür. Bu kararıyla, insvakitlerun belirli cinsiyet rollerini de sorgulayan sinema filmi, onun bu cesur ve sıra dışı hareketinin ardındaki güdü ve akıbetlarını merkezine alır. Bu süreçte genç kızın hem kişisel hem de egzersiztif kavgalerine tanık oluruz. Onun güreş sahasındaki zaferleri ve mağlubiyetleri, müsavi vakitda hayatın gerçeklerine dair ağır tecrübeler olur. Dolguısıyla sinema filmi, genç bir adet kızın olgunlaşma ve babayla ilişkisini yeniden kurma kıssasini, egzersizdan ve insvakitlersal cinsiyet rollerinden gelecek etkilerle ustaca harmanlıyor. Son olarak, sinema filmi ayrıca Amerika’nın marjinalleşmiş bölgelerinden bir adeti olan ve çoğunlukla göz ardı edilen Brownsville semtinde yaşmanın zorluklarını ve gerçeklerini de etkileyici bir adet biçimde yansıtıyor. Bu anlamda, sinema filmi sadece kişisel bir adet kıssa sunuşmıyor, müsavi vakitda da bir adet insvakitlera ayna tutuyor.