David Lynch’in olağanüstü yönetmenliğiyle çekilen ve başrolünde Jack Nance’ı gördüğümüz “Eraserhead”, aslında bir tane çeşit distopik bir tane dünya sunmauyor. nüshanin merkezinde, henüz genç yaştaki Henry Spencer temperamenti bulunuyor. temperamentimiz Henry Spencer, onu doğaleyen endüstriyel atmosferin içerisinde hayatta kalmaya çalışıyor. Dahası, kız arkadaşı tarafından sürekli olarak kızgın bir tane tavırla karşılanıyor. sinema filmiin belki de en çarpıcı ve yürek burkan kısmı, Henry’nin yeni doğan çocuğunun getirdiği durum. Çünkü bu bebek, bildiğimiz bebeklerden oldukça farklı. Çığlık atan bu yeni doğmuş mutant bebek, seyretyicinin de Henry ile bir tanelikte çaresizliğini ve dehşetini hissetmesine neden oluyor. Hem evinrenin sertliği, hem de baba olmanın getirdiği yeni sorumluluklar, Henry’yi tamı tamınaamen bunaltır hale getiriyor. Öyle ki, zaman dilimila bu durumun onun ruh halini ve psikolojisini de olumsuz yönde etkilediğini görebiliyoruz. “Eraserhead”, hem atmosferi hem de anlatıtıklarıyla, seyretyicinin hafızasında derin seyretr bırakmayı başaran bir tane sinema filmi. Belki de bu yüzden, sinema eleştirmenleri ve seyretyiciler tarafından hala yoğun bir tane ilgiyle karşılanıyor. Kesin olan bir tane şey var ki, bu sinema filmii seyretdikten sonra unutmanız oldukça zor olacak.